Ana Sayfa

22 Şubat 2017 Çarşamba

UZUN SÜRELİ BELLEK


Bilgiyi işleme modelinde bilgiyi, özellikle iyi öğrenilmiş bilgiyi, uzun süre saklayan kısmına uzun süreli bellek adı verilmektedir. Ashcraft (1989) uzun süreli belleği, kitaplara milyonlarca girişi olan bir kütüphaneye benzetmektedir. Düzenlenmiş bilgiler, gerektiğinde kullanıma hazır olarak beklemektedir. Uzun süreli bellek, bilgiyi her istendiğinde kullanılmaya izin veren bir ağa sahiptir. Kapasitesi sınırsızdır, bazı kestirimlere göre, sınır bir milyondan fazladır ve bazı olaylar sonsuza dek kalmaktadır.

Uzun süreli bellekte birçok farklı bilgi bulunur. Görsel imgeler, duygular, tatlar, sesler, kokular, problem çözmek için stratejiler, dili anlamaya yarayan kurallar, olaylar, çocuklukta geçirilen deneyimler gibi (McGrow ve Roop, 1992). Özetle uzun süreli belleğin kapasitesi çok geniştir, hatta doldurmaya yaşamımız yeterli değildir (Slavin, 1988). Ancak kısa süreli bellekte olduğu gibi, uzun süreli belleğe bilgi hızla girmez, biraz zaman ve güç gerekir. [1]

Bilgiyi uzun süreli belleğe aktardığımızda öğrenme gerçekleşir. Bu işlemi anlamlı kodlamalar ile görselleştirdiğimiz de zihinde dahada kalıcılığı sağlarız. Çalışan bellek ile aktardığımız bilgiler uzun süreli bellekte davranışa dönüşür.

Peki Uzun süreli belleğe gelme aşaması nasıl olacak?

Uyarıcılar duyu organları yoluyla duyusal bellekte kayıt altına alınacak. Dikkat ve algımız neye yönleniyorsa davranışa dönüşmesi için burda bilgiyi kısa süreli belleğe hafıza edecektir. Son aşamada anlamlı kodlamalar ile uzun süreli bellkete anısal, anlamsal ve işlemsel bilgiler olarak kalacaktır. 

Bu bilgiler tamamen kalıcı bilgiler olarak kalmamakla birlikte bellekten kaybolması durumu da söz konusudur. 

Uzun süreli bellekteki bilgilerin hatırlanma süresi, bilginin belleğe depolanma biçimine göre değişir. İyi örgütlenmiş bilgiler çabuk hatırlanırken, diğerleri daha uzun zamanda hatırlanır. Örneğin çok iyi tanıdığımız bir kişinin adını hemen hatırlarız. Ancak hakkında az bilgiye sahip olduğumuz birisiniz adını hatırlamakta güçlük çekeriz. Hatta bazen “dilimin ucunda ama söyleyemiyorum” ifadesini kullanırız. Bu nedenle bilgilerin uzun süreli bellekte örgütlenerek depolanma biçimi çok önemlidir. [2]

Bir bilginin öğrenilmiş kabul edilmesi için mutlaka uzun süreli bellekte depolanmış olması gerekir. Çünkü uzun süreli belleğe girmeyen bilgiler tepki üretilmiş olsa dahi kısa sürede kaybolur. [3]


Kaynakça:
[1] http://psikolojist.blogcu.com/bellek-turleri-uzun-sureli-bellek/2509881
[2] http://bilgiyelpazesi.com/egitim_ogretim/konu_anlatimli_dersler/gelisim_ve_ogrenme_ile_ilgili_konu_anlatimlar/uzun_sureli_bellek_nedir_tanimi_anlami_ozellikleri.asp
[3] http://www.kafkas.edu.tr/dosyalar/sobedergi/file/02%20(17).pdf
https://www.google.com.tr/search?q=uzun+s%C3%BCreli+bellek&biw=1366&bih=662&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=0ahUKEwjlsI_MvaTSAhVJfiwKHR03DxIQ_AUIBigB#imgrc=yINFKGZtKWzDqM:
https://www.google.com.tr/search?q=uzun+s%C3%BCreli+bellek&biw=1366&bih=662&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=0ahUKEwjlsI_MvaTSAhVJfiwKHR03DxIQ_AUIBigB#imgrc=8DGC6rNGajyqoM:
https://www.google.com.tr/search?q=uzun+s%C3%BCreli+bellek&biw=1366&bih=662&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=0ahUKEwjlsI_MvaTSAhVJfiwKHR03DxIQ_AUIBigB#imgdii=InnwKEPU3phOHM:&imgrc=u3WY6PJYLqf-YM:


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder